Torasik Outlet Sendromu

Nedir?

Torasik Outlet Sendromu (TOS), genellikle omuz, kollar ve elde ağrıya neden olan bir durumdur. Bu sendrom, boyun ve üst göğüs bölgesindeki sinir veya kan damarlarının sıkışması sonucu ortaya çıkar. TOS'un nedenleri arasında travma, kötü duruş, genetik faktörler ve tekrarlayan aktiviteler yer alabilir. Tedavi, fizik tedavi, ilaçlar ve nadir durumlarda cerrahi içerebilir.

Sebepleri Nedir?

Torasik Outlet Sendromu'nun (TOS) temel nedeni, boyun ve üst göğüs bölgesinde bulunan sinir veya kan damarlarının sıkışmasıdır. Bu sıkışma, çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. İşte TOS'un yaygın sebepleri:

  1. Anatomik Faktörler: Omuz kemeri ve boyundaki anatomik varyasyonlar, sinir veya kan damarlarının sıkışmasına katkıda bulunabilir.
  2. Travma: Boyun veya omuz bölgesine gelen travmatik bir yaralanma, sinir veya damarların sıkışmasına neden olabilir.
  3. Kas Kütlesinde Artış: Omuz ve boyun bölgesindeki kas kütlesindeki artış, sinir veya damarların sıkışmasına neden olabilir.
  4. Kötü Duruş: Uzun süreli kötü duruş, özellikle bilgisayar kullanırken veya masa başında çalışırken, TOS'a katkıda bulunabilir.
  5. Teşhis Edilmemiş Kollateral Damarlar: Kollateral damarlar, normal bir anatomik durumda olmamasına rağmen bazı kişilerde bulunabilir ve bu durum TOS riskini artırabilir.
  6. Teşhis Edilmemiş Kaburgalar: Anormal bir kaburga yapısı da TOS'a neden olabilir.

Her bireyde TOS'nun sebepleri farklı olabilir ve bu nedenle bir sağlık profesyoneli tarafından detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir.

Nasıl Teşhis Edilir?

  1. Hastanın Hikayesi: Doktor, hastanın semptomlarını, ne zaman başladığını, semptomların şiddetini ve hangi aktivitelerin veya durumların belirtileri artırdığını anlamak için hasta ile bir görüşme yapar.
  2. Fizik Muayene: Doktor, hastanın boyun, omuz ve üst sırt bölgesini dikkatlice muayene eder. Ayrıca, sinir veya damar sıkışmasına işaret edebilecek belirtileri araştırır.
  3. Sinir İletim Testleri: Elektromyografi (EMG) ve sinir iletim testleri, sinir sıkışması veya hasarının varlığını belirlemek için kullanılabilir.
  4. Görüntüleme Testleri: Bilgisayarlı Tomografi (BT) taramaları, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG) ve X-ray gibi görüntüleme testleri, sıkışmış sinir veya damarın konumunu ve durumunu değerlendirmeye yardımcı olabilir.
  5. Doppler Ultrasonografi: Bu test, kan akışını değerlendirmek ve kan damarlarındaki potansiyel sıkışmayı belirlemek için kullanılabilir.

Teşhis süreci, hastanın belirtileri ve bulgularına dayanarak özelleştirilir. TOS teşhisi koyabilmek için genellikle birden fazla test ve değerlendirme yöntemi kullanılır.

Tedavisi Nedir?

  1. Fizik Tedavi: Uzman bir fizyoterapist, duruşun ve kas kuvvetinin iyileştirilmesine odaklanarak semptomları azaltmaya yardımcı olabilir.
  2. İlaç Tedavisi: Ağrı ve iltihap kontrolü için nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) veya antidepresanlar gibi ilaçlar reçete edilebilir.
  3. Nöromüsküler Eğitim: Kas kuvveti ve kontrolünü artırmaya yönelik özelegzersiz programları, sinir sıkışması semptomlarını hafifletebilir.
  4. Ergoterapi: Ergoterapistler, günlük aktiviteleri kolaylaştırmak ve semptomlarıyönetmek için hastalara pratik stratejiler öğretebilir.
  5. İyontoforez: Bu yöntem, düşük voltajlı akımların kullanılmasıyla kasları uyararak sıkışan sinir veya damarın etkisini azaltmaya çalışır.
  6. Botulinum Toksin Enjeksiyonları: Özellikle kaslardaki spazmları kontrol etmek için botulinum toksini enjeksiyonları kullanılabilir.
  7. Cerrahi Müdahale: Nadiren, diğer tedavi yöntemleri etkisiz olduğunda veya durum ciddiyse, sinir veya damarın serbest bırakılması için cerrahi müdahale düşünülebilir.

Tedavi planı, bireyin durumuna ve semptomların şiddetine bağlı olarak belirlenir. Her hasta farklıdır, bu nedenle en uygun tedavi seçenekleri bir sağlık profesyoneli tarafından belirlenmelidir.

Tedavide Ameliyat Ne Zaman Uygulanır?

Torasik Outlet Sendromu (TOS) için ameliyat, genellikle diğer konservatif tedavi seçenekleri etkisiz kaldığında veya hastanın semptomları ciddi bir şekilde yaşam kalitesini etkilediğinde düşünülür. Ameliyat, sıkışan sinir veya damarın serbest bırakılması veya düzeltilmesini amaçlar. Ameliyat kararı, hastanın belirtileri, sağlık geçmişi ve yanıt verdiği diğer tedavilere bağlı olarak yapılır.

Ameliyat düşünülebilecek durumlar şunları içerebilir:

  1. Belirtilerin Ciddiyeti: Semptomlar şiddetli ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyorsa, ameliyat düşünülebilir.
  2. Konservatif Tedavilere Yanıt Verememe: Fizik tedavi, ilaçlar ve diğer konservatif tedavilere rağmen belirtiler düzelmiyorsa, cerrahi bir seçenek değerlendirilebilir.
  3. İlerleyen Durumlar: TOS, bazı durumlarda sinir veya damar hasarına yol açabilir. Bu durumda, cerrahi müdahale düşünülebilir.
  4. Fonksiyonel Kayıp: Hastanın günlük aktivitelerini gerçekleştirmesini engelleyen ciddi bir fonksiyonel kayıp varsa, cerrahi düşünülebilir.

Ameliyat kararı, bir sağlık profesyoneli tarafından hastanın durumunu değerlendirmek ve en uygun tedavi seçeneklerini belirlemek adına yapılır. Cerrahi müdahale genellikle son çare olarak düşünülür ve öncesinde konservatif tedaviler denenir.

Ameliyat Yöntemleri Nelerdir?

Torasik Outlet Sendromu (TOS) için uygulanan cerrahi müdahaleler, sıkışan sinir veya damarın serbest bırakılmasını amaçlar. TOS ameliyatları genellikle iki temel yaklaşıma dayanabilir:

  1. 1. Kaburga Kaldırma (First Rib Resection): Bu yöntemde, torasik çıkış bölgesinde sıkışmaya neden olan birinci kaburga çıkartılır. Bu, genellikle cerrahi müdahale için birinci seçenek olarak düşünülür. Kaburga çıkarılması, sıkışmış sinir veya damara daha fazla alan sağlamak için yapılır.
  2. 2. Peksütür Ligament Kesimi (Scalenotomy): Bu yöntemde ise skalen kasları çevreleyen bağlar (ligamentler) kesilir. Bu, sıkışma nedeniyle oluşan baskıyı hafifletmek ve sinir veya damara daha fazla alan sağlamak için yapılır.

Bu cerrahi işlemler genellikle birlikte uygulanabilir ve cerrahi ekibin hastanın durumuna ve sıkışmanın nedenine bağlı olarak belirlenen spesifik bir plana dayanır. Cerrahi sonrası fizik tedavi ve rehabilitasyon da genellikle önerilir, çünkü bu süreç, hastanın normal aktivitelere dönmesine yardımcı olabilir ve ameliyat sonrası iyileşme sürecini destekleyebilir.

YUKARI