Hidatik Kist

Nedir?

Hidatik kist, Echinococcus granulosus parazitin neden olduğu, genellikle karaciğer ve akciğerlerde sıvı dolu kapsüllerle belirgin, enfeksiyöz bir kist hastalığıdır. Belirtiler organa bağlı olarak değişir ve tedavi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir.

Belirtileri Nedir?

  1. Karın Ağrısı: Karaciğerde veya karın bölgesindeki diğer organlarda oluşan kistler, karın ağrısına neden olabilir.
  2. Karaciğer Şişmesi: Hidatik kistler genellikle karaciğerde ortaya çıkar ve büyüdükçe karaciğeri genişletebilir, bu da karın bölgesinde şişmeye neden olabilir.
  3. Solunum Problemleri: Akciğerlere yerleşen kistler, solunum problemlerine yol açabilir. Özellikle büyük kistler, solunum güçlüğüne neden olabilir.
  4. Bulantı ve Kusma: Hidatik kistler mide ve bağırsaklarda da oluşabilir ve bu durum bulantı ve kusmaya sebep olabilir.
  5. Sarılık: Karaciğer kistleri, safra yollarını tıkayabilir ve bu da sarılığa (derinin ve göz beyazlarının sararması) neden olabilir.
  6. Alerjik Reaksiyonlar: Kist içindeki sıvıda bulunan parazit materyali, alerjik reaksiyonlara ve deri döküntülerine sebep olabilir.

Hidatik kist, belirtilerini uzun bir süre boyunca göstermeyebilir ve büyüdükçe veya kist patlarsa daha belirgin hale gelebilir. Bu belirtilerle karşılaşan kişilerin bir sağlık profesyoneli ile görüşmeleri ve değerlendirilmeleri önemlidir.

Nasıl Teşhisi Edilir?

  1. Fizik Muayene: Doktor, hastanın belirtilerini değerlendirebilir ve karın bölgesinde şişme, hassasiyet veya başka belirtiler arayabilir.
  2. Kan Testleri: Kan testleri, vücutta parazitin varlığını gösteren belirli antikorları veya diğer belirteçleri araştırabilir. Ancak bu testler tanıda spesifik olmayabilir.
  3. Görüntüleme Yöntemleri:
    1. Ultrasonografi (USG): Karaciğer ve diğer organlardaki kistleri görselleştirmek için sıkça kullanılır.
    2. Bilgisayarlı Tomografi (BT) veya Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG): Kistlerin sayısını, büyüklüğünü ve yerleşim yerini daha ayrıntılı olarak gösterir.
  4. Serolojik Testler: Kan testleri aracılığıyla parazite karşı oluşan antikorlar veya diğer belirteçlerin varlığını tespit etmeye yönelik serolojik testler kullanılabilir.
  5. Biopsi: Kist içeriğinin bir örneği alınarak laboratuvar incelemesi yapılabilir. Ancak, bu yöntem genellikle riskli olabilir ve genellikle diğer testlerin sonuçlarıyla birlikte kullanılır.

Teşhis süreci, hastanın belirtileri, görüntüleme bulguları ve laboratuvar test sonuçları gibi çok sayıda faktörü içerir. Hidatik kist teşhisi genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve uzman sağlık profesyonelleri tarafından yapılır.

Tedavisi Nedir?

Hidatik kist tedavisi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir, ancak bazı durumlarda ilaç tedavisi de kullanılabilir. Tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu, kistlerin büyüklüğü, konumu ve sayısı gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir.

  • Cerrahi Tedavi:
    • Hidatik kistlerin cerrahi çıkarılması, genellikle ana tedavi yöntemidir.
    • Kistin büyüklüğüne, yerleşim yerine ve genel sağlık durumuna bağlı olarak cerrahi teknik seçilir.
    • Cerrahi seçenekler arasında kistektomi (kistin çıkarılması), perikistektomi (kistin çevresindeki zarın çıkarılması) ve diğer özel teknikler bulunabilir.
  • İlaç Tedavisi:
    • Cerrahi öncesinde veya sonrasında, antiparaziter ilaçlar kullanılabilir.
    • Bu ilaçlar, paraziti öldürmeye veya çoğalmasını önlemeye yöneliktir.
    • Ancak, ilaç tedavisi tek başına yeterli olmayabilir ve genellikle cerrahiyle birlikte kullanılır.
  • Percütan İğne Aspirasyonu: Bazı durumlarda, kist içeriği bir iğne ile aspirate edilebilir. Ancak, bu yöntem kistin tamamen boşaltılmasını sağlamaz ve kistin tekrar büyüme riskini taşır.

Tedavi süreci, hastanın durumuna bağlı olarak değişebilir ve multidisipliner bir ekip tarafından yönetilir. Tedavi sonrasında, düzenli takip ve görüntüleme testleri, kistlerin geri gelip gelmediğini kontrol etmek amacıyla önemlidir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon, hastanın iyileşme sürecini desteklemek için önemlidir.

Ameliyat Yöntemleri Nelerdir?

  1. Kapalı Videotorakoskopik yöntem
  2. Torakotomi

Akciğer Kanseri

Diğer Hastalıklar

Blog

TÜMÜNÜ GÖR

© 2023 Prof. Dr. Levent Alpay. Tüm Hakları Gizlidir.
YUKARI