Bebeklerde Akciğer Kistleri

Nedir?

Bebeklerdeki akciğer kistleri, doğum öncesi veya doğum sırasında oluşan sıvı dolu boşluklardır. Tedavi, bebeğin durumuna bağlı olarak belirlenir.

Doğumsal Kistik Adenomatoid Malformasyonlar (KKAM)

Doğumsal Kistik Adenomatoid Malformasyon (KKAM), fetüsün akciğer gelişimi sırasında oluşan bir tür konjenital (doğuştan gelen) anormalliktir. KKAM, akciğerde genellikle büyük kistik lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. Bu durum, fetüsün normal akciğer dokusunun yerine kistik boşlukları içeren anormal dokunun gelişmesiyle karakterizedir. KKAM, genellikle rastlantısal olarak ultrasonografi veya diğer görüntüleme testleri sırasında keşfedilir. Genellikle hamilelik sırasında tanı konur, ancak bazen doğum sonrasında da teşhis edilebilir. KKAM genellikle iyi huylu bir durumdur, ancak büyük kistler solunum problemlerine neden olabilir ve nadiren kötü huylu (kanserli) olabilir. Tedavi genellikle doğumdan sonra cerrahi müdahaleyi içerir. KKAM ile ilgili tedavi planı, bebeğin genel sağlık durumu, kistin büyüklüğü ve konumu gibi faktörlere bağlı olarak belirlenir. KKAM, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve çocuk doktorları, cerrahlar ve diğer uzmanlar arasında işbirliği yapılması önemlidir.

KKAM’li Bebeklerin Takip ve Tedavisi

  1. Tanı ve Doğum Öncesi Danışmanlık: KKAM, genellikle hamilelik sırasında ultrasonografi ile tanı konur. Tanı konulduktan sonra, ebeveynlere durumun doğası ve potansiyel etkileri hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Uzmanlar, bebeğin doğumundan sonra takip ve tedavi planını belirler.
  2. Doğum Sonrası Değerlendirme: Bebek doğduktan sonra, neonatologlar ve çocuk cerrahları, KKAM'nin boyutunu, konumunu ve olası etkilerini değerlendirir. Solunum sıkıntılarına veya diğer komplikasyonlara neden olabilecek büyük kistler varsa, cerrahi müdahale düşünülebilir.
  3. Cerrahi Müdahale: Büyük veya solunum problemlerine neden olan kistlerin cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Cerrahi müdahale genellikle doğum sonrasında planlanır ve uzman bir cerrah tarafından gerçekleştirilir.
  4. Yoğun Bakım ve İzleme: Cerrahi sonrasında, bebeğin solunum fonksiyonları ve genel sağlık durumu yakından izlenir. Yoğun bakım ve rehabilitasyon süreci gerekebilir.
  5. Uzun Vadeli İzleme: KKAM'li bebeklerin uzun vadeli izlemi önemlidir. Bu izleme, çocuk doktorları ve uzmanlar tarafından gerçekleştirilir ve kistlerin geri dönme olasılığı ve diğer potansiyel sorunlar değerlendirilir.

Her durum benzersizdir ve tedavi planı bireysel olarak belirlenir. Ebeveynler, çocuklarının durumu hakkında sürekli iletişim halinde olmalı ve sağlık profesyonelleri tarafından önerilen takip ve tedavi planına uygun olarak hareket etmelidir.

  1. Enfeksiyonlar: Kronik veya tekrarlayan solunum yolu enfeksiyonları, bronşların hasar görmesine ve genişlemesine neden olabilir.
  2. Mukosiliyer Bozukluklar: Mukosiliyer temizleme sistemini etkileyen genetik veya edinsel bozukluklar, mukusun birikmesine ve bronşektaziye katkıda bulunabilir.
  3. İmmün sistemi Sorunları: İmmün sistemi ile ilgili hastalıklar, savunma mekanizmalarını zayıflatarak bronşektazi riskini artırabilir.
  4. Aspirasyon (Solunum Yoluyla Yabancı Madde Girişi): Mide içeriğinin solunum yollarına kaçması, bronşlarda irritasyona ve hasara yol açabilir.
  5. Obstrüktif Akciğer Hastalıkları: Astım, kistik fibrozis gibi obstrüktif akciğer hastalıkları da bronşektazi riskini artırabilir.
  6. İlaçlar: Belirli ilaçlar, özellikle uzun süreli kullanımda, bronşektaziye neden olabilir.

Bu faktörlerin kombinasyonu veya diğer durumlar da bronşektaziye katkıda bulunabilir. Başta enfeksiyonlar olmak üzere bu sebeplerin tanımlanması, tedavi planının belirlenmesinde önemlidir.

Doğumsal Akciğer Kistlerinde Kapalı Ameliyat Yöntemi

  1. Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi (VATS): VATS, akciğer kistlerini çıkarmak veya drenlemek için kullanılan bir minimal invaziv cerrahi yöntemidir. Küçük kesiler aracılığıyla torakoskop adı verilen bir kamera ve cerrahi aletler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu, daha hızlı iyileşme süreleri ve daha az ağrı ile ilişkilendirilebilir.
  2. Robot Yardımlı Cerrahi: Robot yardımlı cerrahi, cerrahın cerrahi aletleri robotik konsollar aracılığıyla kontrol etmesini sağlayan bir tekniktir. Bu yöntem, daha fazla hassasiyet ve kontrol sağlayabilir.

Bu kapalı ameliyat yöntemleri, geleneksel açık cerrahiye göre avantajlar sunabilir, ancak her hasta durumu farklı olduğu için cerrahın ve ekibin tercihlerine bağlı olarak belirlenir. Bu teknikler genellikle daha küçük kesiler ve daha kısa iyileşme süreleri ile ilişkilendirilebilir, ancak her birinin avantajları ve dezavantajları vardır. Hastanın durumu, kistin büyüklüğü ve konumu gibi faktörlere bağlı olarak en uygun cerrahi yaklaşımı belirlenir.

Doğumsal Lober Amfizem

Doğumsal lobar amfizem, genellikle doğum öncesi dönemde başlayan ve bir akciğer lobunu etkileyen bir durumdur. Bu durumda, bir akciğer lobu normalden daha fazla hava ile dolar ve şişer. Bu genellikle bir konjenital (doğuştan gelen) anormalliktir.
Doğumsal lobar amfizem, genellikle sol üst lobu etkiler, ancak nadiren diğer lobları da etkileyebilir. Bu durum, solunum yollarının bir kısmını tıkayabilir veya sıkıştırabilir, bu da solunum zorluğuna ve diğer solunum problemlerine yol açabilir.
Tedavi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir. Cerrahi, genişlemiş lobun çıkarılmasını içerebilir, böylece normal akciğer dokusu korunur ve solunum problemleri düzeltilir. Cerrahi sonrası izleme ve rehabilitasyon süreci önemlidir.
Her durum benzersizdir ve doğumsal lobar amfizemin tedavisi, çocuğun genel sağlık durumu, semptomları ve radyolojik bulgularına bağlı olarak belirlenir. Çocuğun durumu, uzman bir multidisipliner ekibin değerlendirmesine dayanarak yönetilir.

Pulmoner Sekestrasyon

Pulmoner sekestrasyon, akciğerin normal dolaşımı dışında bir kan kaynağına sahip olduğu bir durumu ifade eder. Bu durumda, akciğer dokusu normal dolaşım sistemi yerine genellikle aortadan kaynaklanan bir damardan kan alır. Pulmoner sekestrasyon, genellikle doğuştan gelir ve akciğerin belirli bir bölgesini etkiler.

Pulmoner sekestrasyon türleri şunlardır:

  1. İntralober Pulmoner Sekestrasyon: Genellikle alt lobu etkiler ve sol alt lobda daha yaygındır. Akciğer dokusunu etkileyen bu durumda, normal dolaşım sisteminden bağımsız bir kan kaynağı vardır.
  2. Ekstralober Pulmoner Sekestrasyon: Genellikle sol üst lobu etkiler. Bu durumda, ekstra bir lop şeklindeki akciğer dokusu, normal akciğer dokusundan ayrılır ve farklı bir dolaşım sistemine sahiptir.

Pulmoner sekestrasyon genellikle rastlantısal olarak tıbbi görüntüleme sırasında keşfedilir. Tedavi genellikle cerrahi müdahaleyi içerir, bu da etkilenen bölgenin çıkarılmasını içerir. Her durum benzersizdir ve tedavi planı, hastanın genel sağlık durumu, semptomları ve radyolojik bulgulara dayanarak belirlenir. Pulmoner sekestrasyon, genellikle başarılı bir şekilde tedavi edilebilir ve uzun vadeli prognoz genellikle iyidir.

Tedavide Ameliyat Ne Zaman Uygulanır?

  1. İlaç Tedavilerinin Etkisiz Olduğu Durumlar: Antibiyotik ve diğer ilaç tedavilerine rağmen tekrarlayan enfeksiyonlar devam ediyorsa.
  2. Büyük Bronşektazi Kesileri: Bronşektazi, büyük bronşları etkilediyse ve bu durum solunum yollarında ciddi genişlemeye neden olduysa.
  3. Tek Taraflı Hasar: Bir akciğerdeki bronşektazi diğerinden belirgin şekilde farklıysa veya sadece bir akciğer bölgesini etkiliyorsa.
  4. Kitle Oluşumu: Bronşektazi, akciğer içinde kist veya tümör gibi büyümeye neden olmuşsa.
  5. Yaşam Kalitesinde Belirgin Düşüş: Semptomlar, hastanın günlük yaşamını ciddi şekilde etkiliyorsa ve yaşam kalitesini düşürüyorsa.

Ameliyat kararı, hastanın genel sağlık durumu, semptomların şiddeti ve bronşektazinin nedeni gibi faktörlere bağlı olarak hekim tarafından değerlendirilir. Ameliyat, bronşektazi tedavisinde son çare olarak düşünülür ve riskleri ile faydaları dikkate alınarak karar verilir.

Ameliyat Yöntemleri Nelerdir?

  1. Lobektomi veya Segmentektomi: Eğer bronşektazi bir bölgeyi sınırlıyorsa, bu bölgenin çıkarılması için lobektomi (akciğer lobunu çıkarma) veya segmentektomi (akciğerin bir bölümünü çıkarma) uygulanabilir.
  2. Bronşoplasti: Genişlemiş bronşları yeniden şekillendirmek veya daralmış bronşları genişletmek amacıyla bronşların cerrahi olarak düzeltilmesidir.
  3. Akciğer Transplantasyonu: Çok ileri durumlarda, bronşektaziye bağlı olarak akciğer fonksiyonları çok kötüleşmişse ve diğer tedavi seçenekleri etkisizse, tam akciğer veya çift akciğer transplantasyonu düşünülebilir.
  4. Torakoskopik Cerrahi (VATS - Video Yardımlı Torakoskopik Cerrahi): Küçük kesilerle yapılan bu minimal invaziv cerrahi, iyileşme sürecini hızlandırabilir.

Ameliyat türü, hastanın durumuna, bronşektazinin yayılımına ve nedenine bağlı olarak hekim tarafından belirlenir. Her hasta farklı olduğu için ameliyat kararı bireysel bir değerlendirme gerektirir.

Ameliyatın Riskleri Nelerdir?

  1. Enfeksiyon: Ameliyat bölgesinde veya vücudun başka bir yerinde enfeksiyon gelişme riski vardır.
  2. Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanamalar olabilir.
  3. Solunum Problemleri: Akciğerlere yapılan müdahaleler nedeniyle solunum sorunları ortaya çıkabilir.
  4. Anestezi Reaksiyonları: Anesteziye bağlı reaksiyonlar veya komplikasyonlar meydana gelebilir.
  5. Toraks Yarası Problemleri: Ameliyat sonrasında toraks yarası (cerrahi kesinin olduğu bölge) ile ilgili problemler ortaya çıkabilir.
  6. Dikiş Problemleri: Ameliyat sırasında veya sonrasında dikişlerle ilgili sorunlar olabilir.
  7. Pleura Problemleri: Ameliyat sırasında pleura (akciğerleri çevreleyen zar) ile ilgili sorunlar meydana gelebilir.
  8. Akciğer veya Diğer Organ Hasarı: Cerrahi sırasında akciğer veya diğer organlara zarar verme riski vardır.

Bu riskler, hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın türü ve hastalığın şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Hekimle yapılan detaylı bir değerlendirme, hastanın bu riskler konusunda bilgilendirilmesini sağlar ve karar sürecine yardımcı olur.

Ameliyatın Riskleri Nelerdir?

  1. Enfeksiyon: Ameliyat bölgesinde veya vücudun başka bir yerinde enfeksiyon gelişme riski vardır.
  2. Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kanamalar olabilir.
  3. Solunum Problemleri: Akciğerlere yapılan müdahaleler nedeniyle solunum sorunları ortaya çıkabilir.
  4. Anestezi Reaksiyonları: Anesteziye bağlı reaksiyonlar veya komplikasyonlar meydana gelebilir.
  5. Toraks Yarası Problemleri: Ameliyat sonrasında toraks yarası (cerrahi kesinin olduğu bölge) ile ilgili problemler ortaya çıkabilir.
  6. Dikiş Problemleri: Ameliyat sırasında veya sonrasında dikişlerle ilgili sorunlar olabilir.
  7. Pleura Problemleri: Ameliyat sırasında pleura (akciğerleri çevreleyen zar) ile ilgili sorunlar meydana gelebilir.
  8. Akciğer veya Diğer Organ Hasarı: Cerrahi sırasında akciğer veya diğer organlara zarar verme riski vardır.

Bu riskler, hastanın genel sağlık durumu, ameliyatın türü ve hastalığın şiddeti gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. Hekimle yapılan detaylı bir değerlendirme, hastanın bu riskler konusunda bilgilendirilmesini sağlar ve karar sürecine yardımcı olur.

Randevu Alın

Bilgilerinizle randevu oluşturmak için başvurun. (Randevu için geri dönüş sağlanacaktır.)

YUKARI